BU DA GEÇER YA HU

BU DA GEÇER YA HU


“Bu da Geçer Ya Hu”: İbret ve Tesellinin Sırları

Hayat, bazen bahar kadar güzel, bazen ise kış kadar çetin bir yolculuktur. İnsan, sevinçlerle dolu anları da derin kederlere bulanmış günleri de yaşar. Her ne yaşanırsa yaşansın, Türk-İslam kültüründe sıkça söylenen “Bu da geçer ya hu” sözü, hem ibret hem de teselli sunar. Bu ifade, dünyanın gelip geçici olduğunu hatırlatarak insanı sabra, şükre ve tevekküle davet eder.

“Bu da Geçer Ya Hu” Ne Anlama Gelir?

Bu ifade, dünyada hiçbir şeyin kalıcı olmadığını, hem mutlulukların hem de sıkıntıların bir gün sona ereceğini anlatır. “Bu da geçer” derken insana sabırlı olmayı, “ya hu” diyerek ise her şeyin Allah’ın kudretiyle olduğunu hatırlatır. Bu, insanı hem acılar içinde boğulmaktan hem de geçici mutluluklara aldanmaktan kurtaran bir düsturdur.

Hayatın Değişkenliği

Dünya hayatı, sürekli bir değişim içindedir. Kur’an, bu durumu şu şekilde açıklar:
“Her canlı ölümü tadacaktır. Sizi bir deneme olarak hayırla da şerle de imtihan ederiz. Ve siz ancak bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya, 35).
Bu ayet, insanın hem güzel günlerde hem de zor zamanlarda bir sınavdan geçtiğini gösterir. Bu imtihanların hepsi, Allah’ın bilgisi ve kontrolü altındadır. İnsan, ne yaşarsa yaşasın, bunun bir sonu olacağını bilerek sabırlı olmalıdır.

Sıkıntılarda Teselli

Zorluklarla karşılaştığında, “Bu da geçer ya hu” demek, insanın dayanma gücünü artırır. Çünkü hiçbir sıkıntı ebedi değildir. Kur’an, her zorluğun ardından bir kolaylık geleceğini müjdeler:
“Demek ki, gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” (İnşirah, 5-6).
İnsan, sıkıntılarla başa çıkarken bu ilahi vaadi hatırlamalı ve sabırla beklemelidir.

Örnek: Eyyub Aleyhisselam

Hz. Eyyub’un hayatı, “Bu da geçer ya hu” sözünün canlı bir örneğidir. O, yıllarca hastalıkla, mal kaybıyla ve evlat acısıyla sınanmış, ancak hiçbir zaman Rabbine isyan etmemiştir. Nihayetinde Allah, sabrının karşılığında onu sağlığına ve nimetlerine kavuşturmuştur. Bu kıssa, sıkıntılar karşısında sabretmenin ve Allah’a olan güvenin ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Mutluluklarda Şükür

“Bu da geçer ya hu” ifadesi, sadece sıkıntılar için değil, mutluluklar için de bir hatırlatmadır. İnsan, sevinçli anlarında da bu dünyanın gelip geçici olduğunu unutmamalıdır. Mutluluğa aldanıp Allah’a karşı kibirlenmek yerine, bu anların da bir sınav olduğunu bilerek şükretmelidir:
“Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz?” (Rahman, 13).
Dünyevi nimetlerin bir gün sona ereceğini bilmek, insanı şükretmeye ve tevazuya yönlendirir.

Örnek: Süleyman Aleyhisselam

Hz. Süleyman, dünyadaki en büyük nimetlere sahip olan bir peygamberdi. Ancak o, sahip olduğu her şeyin Allah’tan olduğunu bilerek sürekli şükretmiştir. Onun şu duası, nimetler içinde olan herkes için bir rehberdir:
“Bu, Rabbimin lütfundandır; beni denemek için. Bakayım şükredecek miyim, yoksa nankörlük mü edeceğim.” (Neml, 40).

İbret ve Tevekkül

“Bu da geçer ya hu” sözü, insanı hayatın gelip geçiciliği üzerine düşünmeye sevk eder. Mutlulukların da acıların da birer imtihan olduğunu bilmek, insana denge kazandırır. Ayrıca bu söz, tevekkülün en güzel ifadesidir. İnsan, yaşadığı her şeyin Allah’tan geldiğini kabul ederek O’na sığınmalı ve her durumda O’na teslim olmalıdır.

Sonuç

Hayat, geçici mutluluklar ve sıkıntılarla doludur. “Bu da geçer ya hu” sözü, insana sabır ve şükür gibi iki büyük erdemi hatırlatır. Zorlukların içinde sabırlı olmayı, mutlulukların içinde şükretmeyi öğütler. İnsan, bu dünyada başına gelen her şeyin geçici olduğunu bilerek, kalıcı olan ahiret hayatı için çalışmalıdır.

Rabbim, bizlere hem sıkıntılarda sabır, hem de nimetlerde şükür nasip eylesin. Unutmayalım: Bu dünya bir imtihan yurdudur ve ne yaşanırsa yaşansın, “Bu da geçer ya hu!”

Amin.

Loading

No ResponsesOcak 23rd, 2025